Toplumların en büyük gücü insandır. İnsana yatırım yapan devletler orta ve uzun vadede en kârlı yatırımı yapan devletler olarak tarihe geçerler. Bir toplumun temel değerleri ve teknik/teknolojik gücü her daim dev bir yarışta olan devletlerin ringdeki gücünü gösterir. Nüfusumuzun %2 ile %2.5’i üstün zekalı/üstün yetenekli bireylerimizden oluşuyor. Bu bireyler ülkemizin yer altı zenginliklerinden kat be kat daha önemli yer üstü zenginliğimiz olarak değerlendirilirler. Ülkemizde sık sık gündeme getirmeye çalıştığımız çok önemli bir konudur Üstün Yetenekliler konusu. Zikri geçen alan devletimizin stratejik alanıdır. Dünya geneline baktığımızda Hollanda, İsrail, Almanya ve ABD gibi pek çok ülkede çok yoğun çalışmalar yapılmaktadır. Üstün Yetenekliler için devletler özel okullar açmakta ve stratejik adımlar atarak ülkelerinin güvenlik, sağlık, gıda gibi çok önemli birimlerinde bu yetenekleri değerlendirmektedirler. Allah’ın bir lütfu olarak kabul edilen üstün bireyler gerekli eğitimlerin verilmesi sonucunda çok önemli hizmetler verebilen ülkelerin gelişimine doğrudan katkı sağlayabilen etkin ve aktif roller almaktadırlar. Ülkelerin gelecek planlamaları içerisinde sahip oldukları bu en önemli “güç” bu özel bireylerdir. Bu gücü ülke menfaatine kullanmak, ülkenin kalkınma ve teknolojisinde bu gücü kullanmak her geçen yıl daha da önem arz etmektedir. Özel yetenekli bireyler konusunda ülkemiz oldukça talihlidir. Nüfusumuza oranladığımızda sayısı binleri bulan bu özel yetenekli, üstün zekalı, dahi tanısı almış bireyler ülkemizin istikbalidir. Son yıllarda sık sık gündeme gelse de yeterli desteği ve farkındalığı alamamış bir alandan bahsediyoruz. Devletimizin kendi bünyesinde tanılayarak eğitime tabi tuttuğu bu bireyler; ilkokuldan liseye kadar yeterli düzeyde gözetim altında tutuluyorlar mı? Lise sonrasında üniversitelerde hangi bölümlerde hangi alanlarda lisans eğitimi alıyorlar? Üniversite eğitimleri sonrasında nerelerde istihdam ediliyorlar? Hangi alanlarda çalışıyorlar? Bulundukları konum ilgi alanına uygun mu? Bulundukları konum devlete artı bir değer katıyor mu? Sorularımız çok önemli. Cevapları ise devletimizin istikbali bağlamında öneme sahip cevaplar. 10 yılı aşkın bir süredir bu işin içinde olan birisi olarak sorduğum sorulara net cevaplar alamamak beni üzüyor. Bir eğitimci olarak yukarıda sorduğum soruların olası cevaplarının da tatmin edici olmaması ayrı bir handikap. Sivil toplum inisiyatifi olarak TÜZDEV ülkemizde bu konuyu dile getiren yegâne örgüt. Çalışmalar yaptığı şehirlerde özel yetenekli bireylere doğrudan erişebilme yeteneğine sahip. Özellikle ülkemizde olmayan anasınıfı seviyesinde tanılanmış bireylere eğitim veren çok stratejik bir sivil inisiyatif. Ülkesine, devletine bağlı, milli ve manevi değerler doğrultusunda eğitimler veren bir kurum. Alanında en güçlü ve en organize sivil toplum örgütü. Yapılan tanımalar sonucunda 130 ve üzeri IQ seviyesine ulaşan çocuklarımızı tespit edip yetenekleri doğrultusunda farklılaştırılmış yeni bir model ile “bilgelik modeli” ile hareket eden bir müfredata sahip. Ancak yeterli toplumsal desteğe sahip değil. Ülkemizin bütün şehirlerinde anasınıfı seviyesinden başlayıp taramalar yapan, gerektiğine uzman desteği veren bu sivil örgüte ihtiyaç var.Nüfusumuza oranla 500 bini aşkın üstün zekalı 5 ila 10 bin dahi seviyesinde çocuğumuz var. Peki bu çocukların kaç tanesi hak ettiği eğitime ulaşıyor. Bu muazzam gücü kullanabiliyor muyuz? Bu konuda ilk görev ebeveynlere ve öğretmenlerimize düşüyor. Dikkat çeken sorularıyla, hareketli ve farklı duruşlarıyla “özel” çocuklarımızı keşfetmemiz ve devletimize kazandırmamız şart. Güçlü bir Türkiye için bu şart. Milli seferberlik başlatmamız gerekiyor. Bir kişinin 600 bin kişiye eşit olduğu bir yarışta asla geri kalamayız. 600 bin kişi içinde 1 tane üstün/dahi çocuk çıkıyorsa bu durumu milletimize anlatmamız şart. Ülkemizin en ücra köşelerine kadar giderek köy demeden mezra demeden bu çocuklarımızı bulup hak ettikleri eğitimi vermeye mecburuz. Onca söylediğim söze ve yazıya bir örnek vereyim de ne demek istediğim çok iyi anlaşılsın. Ülkemizin en önemli beyinlerinden Necmettin Erbakan, Aziz Sancar, Fuat Sezgin, Oktay Sinanoğlu…daha çok kişi var yazılabilecek. Ancak sadece bu isimler bile ne demek istediğimi sanırım anlatıyor bizlere. Onlar belki kendi çabalarıyla belki doğru yerde doğru insanların rastlamasıyla markalaştılar. Peki ulaşamadığımız, göremediğimiz, fark edemediğimiz dâhilerimiz. Unutmayalım ki milli ve manevi değerlerimizle tanışmadan, doğru bir eğitim görmeden binlerce deha çaplı çocuğumuz heba olmaktadır. Allah korkusu olan, ülkesine bağlı, değerlerine sahip çıkan “özel” bireyler ülkemizi kısa zamanda şahlandıracak ileri götürecektir. Dünya tarihi bunun binlerce örneği ile doludur.Şimdilerde TÜZEV gönüllülük hareketi başladı. Amacımız ülkemizde bu konunun farkındalığını artırmak. Sizlerde bizlere destek olun. Gönüllülük hareketini ne kadar yaygınlaştıra bilirsek özel çocuklarımıza ulaşmamız aynı oranda artacaktır.
İlyas Han Şahin
Comments